Sultan İstanbul’un Mor Pelerini Erguvan Çiçeği ;
Mor, tarihin en güçlü imparatorluklarından Bizans’ın en önemli simgelerinden biridir. Hükümdarların kıyafetlerinde kullanılan mor renk, gücü ve zenginliği temsil eder, imparatordan başka kimse mor pelerin giyemezmiş. İşte o renk şimdi İstanbul’un omuzlarında. Her bahar açan erguvanlar, pembeden eflatun-mora çalan eşsiz rengi ile İstanbul’un gücünü ve güzelliğinin bir kanıtı gibidir.
Boğazın bir basından diğer basına bir erguvan seyri yapmaya ne dersiniz? Topkapı Sarayından Gülhane Parkı’na. oradan devam edip Fındıklı ve Gümüşsuyu görülmeye değer yerler. Hele Yıldız Parkı önünde öbek öbek erguvanlar sizi karsılar. Kuru çeşme, Arnavutköy ve Bebek teki görülmeye değer pembe eflatun tonları sizi bir rüya alemine adeta sürükler. Anadolu yakasında ise Çubuklu Hidiv Korusu. Kandilli de Mihrabat Korusu. Küçüksu’da Sevda Tepesi. Kandilli Cemile Sultan Korusu. Vaniköy, Kuzguncuk’ta Fethi Pasa Korusunda sanki erguvan çiçekleri kol kola girmiş İstanbul’u sarıp sarmalamış. Boğazın lacivert sularının üstüne pembeyi germişler sanki.
İstanbul’a bahar erguvanlarla haber verilir. At kestaneleri ve mor salkımların arasında İstanbul’un tepeleri mor çılgınlıklara kucak açar. İste biz de İstanbul’un bu mor zemininde neredeyse simgesi olabilecek kadar neşeli ama bir o kadar da nazlı salınan dallarıyla erguvanı anlatmak istedik size. Belki gün gelecek İstanbul’un tarihi kadar eski bu ağaçların dalları boyunlarını bükecek. Ya kentin hızlı ve keskin yaşamına yenik düşecekler ya da metropolun hızını umursamayacaklar.
Erguvan çiçeği neyin simgesidir?
Geriye dönüp baktığımızda 6 asırdır Bursa’da erguvan bayramı kutlanırmış. 14 yüzyılda Bursa’da yasayan ve Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıt’ın damadı Emir Sultan barışın ve hoşgörünün simgesi erguvanların açıldığı dönem, bir hafta Erguvan Faslı adında şenlikler düzenlermiş. Ülkenin pek çok yerinden katılan olur ve şehrin ekonomik ve sosyal hayatı canlanırmış. O zamanlar Marmara Denizi etrafında öylesine bol erguvan ağaçları bulunurmuş ki Bursa denilince akla erguvan gelirmiş. Ancak 1855’de yaşanan deprem dolayısıyla şenlikler de kesintiye uğramış.Gücün ve kudretin simgesi .
Erguvan çiçeği mitolojisi nedir?
Erguvan bir Akdeniz bitkisi ama aynı zamanda gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklardan bin olan Bizans’ın da simgesi olan İstanbul’la anılıyor. Bizans’ta imparator ve soylular kendilerim erguvan kanlı olarak ifade ederlermiş. Hristiyan Batı kültüründeki hikayesi ise havarilerden biri Hazreti Isa’ya ihanet eder ama sonra pişman olur. Bu pişmanlıkla kendini erguvan ağacına asar. Bu ihanetten utanan erguvan çiçekleri beyazdan kırmızı-pembeye dönüşür Bu sebeptendir halk arasında Yahuda ağacı da denmektedir.
Erguvan çiçeği özellikleri nedir?
Erguvan çok fazla boyu uzamayan kahverengi gövdeli çalı formlu bir ağaçtır. Kısın gövde çıplaktır. Baharda çiçeklenmeye baslar. Çiçeklen kırmızı mor. pembe olup nadiren beyaz cinsi de vardır. Hatta kısın soğukluk derecesi ve don hali baharda çiçeğin rengini dahi etkileyebilir. Erguvan bol güneş ve killi kireçli toprak ister. Hava kirliliğine dayanıklı olduğu için kent merkezlerinde de yaşayabilmektedir. Tuzdan etkilenmediği için sahil şeritlerinde de rahatlıkla yaşar. Budamayı pek sevmez. Ancak mecbur kalırsanız kısın çok az budaya bilirsiniz.
Doğu tıbbında erguvan çiçeği önemi nedir?
Doğu tıbbında erguvanın tohumları damar açıcı olarak kullanılmıştır. Amerika yerlileri ise kabukları ve köklerini kaynatarak kusma, bulantı, ateşe karsı şifa olarak kullanmışlardır. Yine tarihte anlatıldığı üzere, erguvan çiçeği eksi bir lezzet katması için salatalara konurmuş.